Ekonomik sıkıntıların olmadığı, şehrin ve şehirde yaşayanların tüm sorunlarının çözüldüğü bir ortamda, vatandaşlar arasında kaynaşmayı arttırmak için, şehrin güzelliklerinin tanıtım ve reklamını yapmak adına geleneksel oyunlar ve yarışmalar düzenlemek gecesinde de güzel bir müzik etkinliği yapmak kadar olağan bir şey yoktur.
Ancak!
Düşünün ki, şehrin ve ilçelerin her sokağı pislik içinde, çukurlar kapanmıyor, caddeler delik deşik, dere kenarlarında kokudan yürümek imkansız hale gelmiş. Çarşı ve pazarlar adeta geri kalmış veya savaş halindeki şehirlerin durumundan da beter bir halde.
Alyapı iflas etmiş. Su ve kanalizasyon onyıllardır çözülememiş ve hatta çözümü konusunda bir arpa boyu yol alınmamış. Verilen sözler, ortaya atılan projelerin hepsi yalan olmuş.
İdarecilik adına tüm kurumlarınız iflas etmiş, hakimiyet kayıtsız şartsız kardeş eş dost akrabanın eline geçmiş. Hado demişsiniz olmamış, teleferik demişsiniz olmamış, Turunçlu arıtmayı taşıyacağım demiş şeref namu sözü vermişsiniz ama yan çizmişsiniz, kurtuluş caddesi yayalaşacak deyip 100 milyon almışsınız yapmamış yemişsiniz,
Yolsuzluklar yapmış halkı kandırmış,
Ucu ucuna eklediğiniz yalanlarınız buradan Kapıkuleye kadar çift şeritli yol olmuş.
Sonra çıkmış har vurup harman savurduğunuz paralar ile eğlence adına,festival adına EXPO adına getirdiğiniz sanatçılar ile halkı bu düzene ORTAK ediyorsunuz.
İlin ve ilçelerin çözüm bekleyen dağ gibi sorunları varken bu neyin kafası, bu neyin belediyeciliği, bu neyin hizmetidir. Kime ve neye hizmettir.
Büyükşehir’den başlayarak Dörtol’undan, Yayladağı’na, Arsuz,undan Reyhanlı’sına tüm il ve ilçe belediyeleri sanatçıların konser anlaşmalarına değil, hizmet bekleyen halkın sorunlarını çözmeye yönelik projelere imza atmalıdır.
Yani demem o ki;
Bir ilçe belediyesine en sıradan bir sanatçının ekibi ile gelmesi bile
1 milyon liranın üzerindedir. Bu rakam hem il hemde ilçe belediyeleri için ve en önemlisi de bu bütçelerin gerçek sahibi olan bizler için havaya savrulmuş paralardır.